28 Haziran 2011 Salı

5. gün: Offenbach - Mannheim

„Dünyanin en güzel iki bayrağını taşıyorsun“

Gravenbruch sakinkerinden ve yolculuğumuzun en heyecanlı takipcilerinden Ali Altun beyin sabah kahvaltısı davetine katıldım. Yolculuk öncesi güzel bir kahvaltı ve muhabbet için Gravenbruchlulara teşekkür ediyorum. Gravenbruch’tan yolculuğa kısmi eşlik edeceklerin oldugunu duyunca „tamam dedim, aksiyon halka yayiliyor. Gerci genc takipcilerimin oldugunu biliyorum. Hergün kac km gitmişim,neler yapmışım „ yatmadan önce tekrar siteye bakan, sabah kalinca hemen bilgisayarin basina gecen genç arkadaşların olması güzel fakat Ali Altun bey, „Artik çocuklarda baba ben teyzeme bisikletle gidebilirmiyim diyor ama teyze 500 km ötede nasil olacak bu iş?“ diye soruyor. Çocuklar ve gençler arasında dostluk sürüşünün ilgi görmesi mesajımızın gençlere ulaştıgını gösteriyor.
Kahvalti sonrasi Şahin Koç ve Alperen Altun 12- 14 km eşlik ettiler. Baska yerlerden eşlik edeceklere kapımız açık, Ulm’de de dostluk sürüşümüze kısmi katılımlar olacak.

Darmstadt istikametini ararken yolu sorduğumuz bize „Türk müsünüz ?“ diyerek Türkçe cevap veren birisi „Darmstadt burdan epey uzak“ demeye getirince „ben Türkiye’ye gidiyorum“ dedim. Gerçekten mi? evet gerçekten.
Hemen yanindaki Alman kiz ardakaşına seslenerek ve birazda gururlanarak „Bak bisiklet ile Türkiye’ye gidiyor“ dedi. Aslinda şunu demek istiyordu „sadece Almanlar değil bak bizdende birileri bunu yapabiliyor".
Tamamda terleyen benim be kardeşim. Sen havanı attın gittin. Yolculuğu siteden takip edeceğini söyledi. Hadi bu kadarını bari yap.

Türk ve Alman bayrağının yan yana dostluk icin dalgalanması insanların dikkatini cekiyor. Bencede iki ülkenin dostluğunun çok derin kökleri var. Her nekadar medya zaman zaman olmsuz habeler yapsada Almanlar ile Türkler birbirlerine çok yakınlar.
Bu yakınlığın en belirgin örneklerinden birisini bugün yaşadık. Neu-Isenburg a dorgu giderken kırmızı ışıktayken kaldırıma yanaşmaya çalışan bir aractan inen ve tahminen balkan ülkelerinden birisinden gelen birisi „Dünyanin en güzel iki bayrağını taşıyorsun“ sözleri bunu göstermiyor mu?

R8 bisiklet yolunu bulduk hedef Mannheim. Langen, Darmstadt derken yağmur başladı. Bügün ıslanmak yok diyerek hemen yağmurluğu çektim üstüme .5 dakika sonra güneş, çıkar yağmurluğu 1 km bir daha yağmur bir daha giy. Bunu bircok defa tekrarladım. İnşaallah bu gidişle grip olmam.Langen, Darmstadt,Heppenheim, Viernheim üzerindenden Mannheim’a kadar R8 bisiklet yolunu takip ettim.Erfurt- Fulda arasını düşününce bugün otobandan gidiyormuşum gibi geldi. Dümdüz ve rahat.

Sadece Heppenheim çıkışında Mannheim- Käfertal yoluna nasıl gireceğim diye düşünürken karşımdan pos bıyıklı bir bisikletçi geldi.
Baktım hızlıca geçecek „Mannheim Mannheim“ diye seslendim. Ses verdi ayak üstü muhabbet bile ettik. 
İsmi Blank’mış. Fransa ve Almanya hattında 1400 km tur yapmiş. Fakat senin kadar uzak hiç gitmeyi hedeflemedim, iyi iş yapiyorsun evlat demeye getirdi. Türk-Alman dostluğu için gittiğimi duyunca çok hoşuna gitti.
Bana Heppenheim hatırası olarak birşeyler vermek için çok cırpındı. Çantasına baktı, ceplerini karıştırdı ama birşey çıkmadı. Resim cektirmeye karar verdik. Blank Türk bayrağı ile bende Alman bayrağı ile o anı dondurduk. Kendi cep telefonuylada benim resmimi çekti. Benim icin günün en güzel sürprizi oldu diyerek vedalaştı. Türk’ün böyle bir aksiyon yapması Almanlarıda son derece etkiliyor.

Saat 20:30 gibi mannheim’e ulaştım.
Yapılan km 106,74
Tüketilen su 3,5 lite

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder