Sabahtan itibaren fotoğraf makinesini baktırmak için dükkan aradım. Resim ve video kaydı olmazsa km’ler boşa gitmiş olacak. Merak etmeyin yeni resimler ve görüntüler sayfamızda yayınlanmaya başladı. İki gündür internet bağlantısı yapamıyorum.
Küçük yerleşim yerinde fotoğrafçı buldum, içeri daldım. Genç bir Alman valla elinden geleni yaptı. Kartı formatladı, ayarları karıştırdı. Bir çözüm bulamadı epey zaman kaybımda oldu. Dedim kardeş en iyisi sen bana yeni bir kart ver. Durun biraz daha uğraşayım dedi. Güzel bir davranış değil mi. Adamın derdi kart satıp para kazanmak değil, önce yardım etmek. Almanlar bu açıdan gerçekten örnek bir millet. Ayrıca şu ana kadar kime bir şey sorduysam ellerinden geldiği kadar yardım ettiler. Güvenlik sorunu da yaşamadım.
Kartı almaktan başka çare kalmadı. 29 Euro’ya 8 gb’lik bir kart aldım. Yol üstünde bisikletçiden de söyle bir bisiklete bakmasını rica ettim. Bir şey gözükmüyor dedi.
Naumburg’dan Eisenach’a doğru yol alırken aman Allah’ım ağaçları deviren bir fırtınaya yakalandık. Yağmur hafif yağmaya başlayınca havada basık bir karanlık vardı. Fırtına öncesi sessizlik . Hem öğle balığımı yemek hem de olası bir yağmura yakalanmamak için durdum. Görüntülerde gördüğünüz gibi şiddetli bir hava akımı oldu.
Önce kart sonra yağmur buğun ilerlemek zor oldu. Birde Thüringen ormanı ve tepeleri var ya Bosna ve Yunanistan dağlarının ön antremanı oldu resmen. İn çık, in çık, hız km 5-6 kadar düştü. Yürüsem ondan daha iyiydi ama 35 kilo yükü elle çekmek pedallamaktan daha zor.
Buğun 6 litreye yakın su içtim. Allah’tan köylerden geçerken su takviyesi yapmak zor olmadı. O tepeler var ya resmen beni bunaltı.
Dostluk için tepede aşarız, ormanda geçeriz. Eisenach’a ulaştım. Şöyle o yağmur ve rüzgardan sonra canim öyle bir sıcak çay istedi ki.Mc Donaltd’sı görünce bisikleti sağa çektim. İki fish fillet, bir büyük porsiyon patates kızartması, bir büyük bardak fanta arkasından sıcak bir çay. Oh be günün yorgunluğunu aldı.
Hava çok rüzgarlı ve zaman zaman yağmurda atıyor, bu akşamçadırda kalmak uygun değil. Aşırı yorgunlukta var. Şimdi kim kuracak. Uygun bir pansiyon aramak gerekiyor.
Doğu Almanya’da kiralar ve işçilik çok ucuz olduğu için konaklamada ucuz. 15- 18 euro’dan geceliği yer bulmak kolay. 18+5 (kahvaltıyla) 23 euro’ya anlaştık. Bisikleti de garaja çektim.
Ayrıca Şuan Hırvatistan’da olan Hannah ve Friedrich’ta bisikletle gezerek Türkiye’ye gidiyor. Makedonya’da veya Yunanistan’da buluşacağız. Birkaç yüz km beraber pedallayacağız.
Yolda imkanım oldukça telefona kulaklıkla bakmaya çalışıyorum. İki gün once STV Avrupa Haber telefonla bağlandım. Bugünde Atv’den aradılar. Pazar günü Avrupa Gündem programına canlı bağlanacağım ayrıca yarın saat 17:00’da tr saatiyle TRT Türkiye’nin Sesi radyosunda canlı bir telefon söyleşimiz olacak. Göçün 50. Yılı’nın kamuoyunun güdenine girmesi ve da Türk- Alman dostluğuna katkıya olan ilgi beni daha da motive ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder