21 Haziran 2011 Salı

Beklenen gün geldi ve iste dostluk turu basliyor

1. Gün Berlin- Raben

Sabah 8:00’da berlin’deyim. Basin mensuplarina saat 10:30’da turu baslatacagimizi duyurmustuk. Hava biraz degil haziran ayina göre epey soguk.üzerime kalin birseyler almak zorunda kaldim, bir taraftdan da yagmur yagmasin diye dua ediyorum. Almanya ile Türkiye arasindaki ve Almanlarla türkler arasindaki dostluk icin yagmur rahmet olurdu ama medya pek yagmurlu havalari sevmez. Bir kac defa cumhurbaskanligi sarayi önünde turladim. Sonra kahvalti icin uygun bir yer bulunca bisikleti kenera cektim. Cantadan peksimet ve bal cikartipüstünede soguk su ictim. Havada sogudukca sogudu. En iyisi gidip sicak birseyler icmek gerekiyor. 35 kilo yük ile sicak bir kahve aradim. Ilk gördüdüm yere girdim. Icim isindi ya. Allah’tan havalar bulusma saarine yakin isindi.  Saatte yavas yavas yaklasiyor, bisikletin arkasina Türk ve Alman bayraklarinida astim. O birisi el salliyor, bunlar TRT’den, derken Anadolu Ajansi, DHA, Hürriyet,ZAMAN, Samanyolu, Ebru Tv, Sabah, cadde gazatesi, ha-ber.com sitesi, etrafim birden gazateci ve televizyoncu kaynadi. „Abi süper birsey yaptigin, gercekten anlamli bir mesaj, korkmuyormusun“ gibi kisa muhabeten sonra geldi basin aciklamasi kismina,
öncelikle hedefim Göcün 50. Yili’nin gündeme gelmesi ve ilk neslin hatirlanmasi aslindasöylencek cok sey var; 50 yilda kendi kimligi ve nesli bu kadar yabancilasmis ve ikilem yasayan bir türk toplumu ile karsi karsiyayiz. Anadil sorunu hat safad vs.v,s bunlarinda gündeme gelmesini isterdim ama mesajimiz dostluk.

Ikincisi Türk- Alman dostluguna katki, kardesim ne yapayim benim elimden bu geliyor. Bakin bisikletin ardinda her iki bayrak ne guzelde dalgalaniyor.

Ücüncüsü almanya’daki türk genclerinin cesaretlendirilmesi. Bunu kismen bu tur ile basardigimi düsünüyorum.

Cünkü keske bende gelebilseydim diyen genclerin sayisinin arttigini görüyoru.

Mesajlar verildi, görüntüler alindi, resimler cekildi. Veda vakti geldi. Ya Allah bismillah deyim yola ciktim. 

Hedef Ankara

Türkiye’nin tanitimina büyük katki

Türk-Alman bayraklariyla caddeden ilerliyorum. Buraya kadar gelmisken Alman Meclisi’ni ziyaret edip resim cekilmeden olmaz. Yollardan insanlar saskin gözlerle bana bakiyor. Aslinda alisik olduklari birsey bisikletli seyyahlar görmek. Kamp malzemelerini alirken almanlarin cocuklariyla kimisi yürüyüs, kimisi kamp, kimisi bot malzemelerini secerken gördüm. Demekki bunlar bizim icin siradisi olan seysleri kücükken siradan yapiyor.
Saskin olmalarinin nedeni ise türk- alman bayrakli bir bisikletlinin seyyah olarak gecmesi. Almanin türk bayragi ile dolasmasi görülen birsey olmadigi icin bu olsa olsa türktür diye düsünüyorlar. Kardesim biz sizide seviyoruz.  Meclisin önünde üc kisilik alman bir aile „hayirdir nereye“ diye sordu. „Ankara Ankara“ oo dediler. Nasil gideceksin? 35 gün hesap ediyorum ama önemlisi türk- alman dostlugu icin gidiyorum.
Belki seni televizyonda görürüz dediler, belki diyerek resim cekiminden sonra bana iyi dileklerde bulundular. Sunu söylesem abartmis olmam sokakta yürüyen her iki kisiden birisi muhakkak bana bakiyor kafa salliyor, el salliyor. Dostlugun yaninda Türkiye’nin tanitimina katki verdigimicin mutluyum. 

Yavas yavas türklerin cougunlukta yasadigi berlin kreuzberg’e geliyorum. Insanlar „a türkmüs“  diye tepki veriyor.

„hayraloa hemserim nireye“ ankara deyincede kafa bulma bizimle diyorlar. Sonra Göcün 50. Yili icin dostluk mesaji veriyorum sözünden sonta tebrik edenlerin, türkiyeye ve devlet yetkillilerine selam gönderenlerin sayisi artiyor. Bu gisiler kreuzberg’den cikamayacak gibiyim.

Yasli birinci nesil oldugunu düsündügüm vatandaslarimizla durup konusuyorum. Bizim insanimiz iste, “Allah razi olsun oglum, Allah yolunu acik etsin,kazasiz belasiz gidersin ” . ya baska hangi millet böyle tanimasada ilk gördügü insani böyle bagrina basip samimi dua eder.Anadolu insani dediginizi duyar gibiyim.
Vakitte iyice ilerliyor daha bugun almam gereken yol var. yolda durduran insanlarla konusurken turkcell Europe satan bir dükkanin yanindan geciyorum. Once benim ana sponsorum turkcell Europe oldugu ve kiyafetin ortasinda kocaman logo durdugu icin beni turkcell’den sandi. Dükkan sahibi nasil disari firladi, yok abi dostluk sürüsü filan derken “Abi turkcell Europe bizi gururlandiriyor Alman müsterilerimizin ilgiside guzel hem bak onlarda 50. Yilda buradaki topluma bir marka hediye etiler” diyor. Hatira resmi cekilip ayriliyoruz. Kruezberg'den Berlin’nin en guzel mekanlarindan birisine ugrayip Potsdam üzerinden Bitterfeld’de ulasmam gerekiyor.

Sehitlik  Camii’den beni  Ismail Yilmaz ve Yusuf Yilmaz (Adanali), Tuncay Kirman (Samsun)Keram Parlak (Iskenderun) ve Hizir Ketenci (Rize karsilari). Hemen cay servisi yapildi. Yorulmussundur söyle otur bir dinlen. Türkiye’ye ve dostluk icin gittigimi söyleyince „cok guzel birsey yaptigin. Insallah sorunsuz gidersin“ duasini aldik.

Yagmurda baslayinca biraz dinmesi icin bekledim. Sonra vedalastik arkamdan bir kova su döktüler. Video görüntülerini aldik yakinda burada paylasacagiz. Sagolsunlar yolda ihtiyacim oldur diye azik bile kattilar. Yük 35 kilo ama olsun onuda tasiriz.

Simdi potsdam yolunu bulmam lazim. Epeyde geciktim. Biran önce yol almam lazim. Allah’dan hava guzellesti.
Türkler korna sesleriyle selam veriyor. Sasiranlar var. Ilgi ve mesajin Berlin bölümünde hedefine ulastigini düsünüyorum. Potsdam dogru yol alirken Antalya Side’de tatil yapmis alman ciftle karsilasiyorum, Wannsee diye guzel bir gölün yanindan gecerken ayak üstü konustuk. Hayat sürprizlerle dolu belki birgun tekrar karsilasiriz temennisiyle vedalastik. Dogu Almanya kisminda asiri sag ve yabanci düsmanligi haberleri acikca  bende endise olusturmustu ama sanirim bu yine medyainin abartmasi. Bugun insanlar hem yardimsever ve iyilik yanlisi davrandi.

Bisiklet yollari guzel birkac rampa var ama zorlamiyor. Saat 21:15.  Normalde 20:00'da pedallamayi birakip geceleyecek ve cadir kuracak bir kamp yeri bulmam gerekiyordu. Fakat Berlin Kreuzberg’den cikamadim ki! Ne yapayim. Raben diye bir yere geldin. Etrafa bakiniyorum cadir atacak özel bir kamp yeri yok. Iki secenek var. Ya kasabanin disinda bir yerde kalacagim yada ucuz yollu bir pansiyon türü bir yer. Gecte oldugu ve yer aramak icin ugrasmamak icin ikincisini tercih ediyorum. Kücük bir jugendherberge tarzi bir yer buluyorum. Pahali degil. Tek oda. Konfor yok ama olsun. Zaten bir kac saat dinlenip yarin uzun bir yolculuk beni bekliyor.

Bu arada dikkatimi ceken birsey daha oldu. Arkada türk bayragi olmasina ve almanca konusmama ragmen almanlarin bircogu ingilizce cevap veriyor. Türklerde tam tersin bazilari türkce konusuyorum almanca cevap vermeye calisiyor. Hop abi türküz ya demek zorunda kaliyorum. Sanirim bu yolculuk bu bayrak ve tam tezhizatla daha bircok ön yargilarin kismende olsa yikilmasina ve türklerinde bu sekilde aktivite yapabileceklerini gösterecek.

YOL HAKKINDA

Yapilan km 89

Yük agirligi yaklasik 35

Tüketilen su: 4,5 litre

Kalori bilinmiyor.

Toplam bisiklet kullanma süresi  6 saat 22 dakika

Hedeflenen km 154’tü 

3 yorum:

  1. Pedalın düz bassın ve rüzgar hep arkandan essin ismail. Ankara da görüşmek üzere : ) sayfanı tüm dostlarımla paylaşıyorum

    YanıtlaSil
  2. Yolculugunu buradan takip etmek güzel, sanki bizler de seninle yoldayiz. Yolun acik olsun :)

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Gürkan,
    tesekkürler ama malesef rüzgar hep önden esiyor
    Berlin'den Frankfurt'ta ulastim.
    hersey simdilim yolunda görüsmek üzere
    Ismail

    YanıtlaSil