Öğlenden sonra Augsburg’a ulaştım. Burası Almanya’nın ikinci en eski şehri. Birincisini merak edenler için belirtelim. Trier.
Augsburg 2000 yıllık bir şehir. İlginç bir yanıda dünyanın en eski sosyal yardım kuruluşunun bu şehirde olması.
Fuggerei denilen bu kuruluş, 1600 lu yıllarda Ludwig Fugger isimli tacirin başlattığı bir hareket. Augsburg bir zamanlar bu adamınmış. Savaşta insanların saklanması için Fuggerei’in olduğu yerde yer altı sığınakları yaptırmış.
Hala faaliyette bir banka var ve fakir insanlar hala bu yerlerdeki lojmanlarda aylık 1 euro sembolik bir ücret karşılığında kalıyorlar. Fufgerei’İ gezerken bende şaşırmıştım bu insanlar neden tarihi bir yerde yaşıyorlar diye.
Burada kalma şartları ise şunlarmış:
-katolik olacaksın
-fakir olacaksın
-ve Alman olacaksın.
Augsburg’dan ayrılırken yol sormak için araçlara yanlış yere park ettiklerinde ceza kesen Gül Kalkan ile tanıştık. Benim Türk olduğumu öğrenince çok şaşırdı.
“gezgin misin?” diye sordu.
Bende Göç ün 50. Yılında Türk-Alman dostluğu için tur yaptığımı anlattım. „Helal olsun, hiç türkün böyle birşey yaptığını duymamıştım. Keşke haberim olsaydı bende eşlik ederdim“ dedi.
Tabiki daha önce eşlik edenleri bildiğim için ☺ uzaktan destek vermesini istedim. Günde 8-10 saat pedal çevireceksin ve hızın 15-25 arası olacak. Hadi bisikleti al değil, pikniğe gider gibi malesef bisiklet turuna çıkılmıyor. Gül Kalkan İzmirliymiş. Takip edeceğini ve bisiklet ile bir türkü görmeden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
İnşallah sayımız artar ne diyelim.
Yavaş yavaş Augsburg’dan ayrılıp Münih yoluna girdik. Güzel bisiklet yolları devam ediyor. Akşam 20:30 gibi Passing den giriş yaptık.
Daha bismillah demeden kaldırımda yürüyen bir Türkle karşılaştık. Beni görünce
„Vay hemşerim, demek Münih’e ulaştın?“
Yozgatlı Arif bey, turu gazetede okumuş. İlla eve gidelim yemek ikram edeyim, misafirim ol bu akşam.
“Yok çok teşekkür ederim, daha şehir merkezine gidip kendime kalacak biryeler bulmam gerekiyor. Size rahatsızlık vermeyeyim”
-“en azından bir yemek ikram edeyim. Arkadaşlarada haber veririm. Onlarda seni görünce sevinecekler”
Arif beyin ısrarlı davetinie icabet etmeden kalacak yer için Münih merkeze doğru hareket ettim.
Jugendherberge’i bulana kadar saat 21:30 oldu. Tek kişilik bir odaya yerleştim. Çok konforlu olmasada sıcak duş ve sessiz bir ortam iyi geldi.
Sabah T.C Münih başkonsolosu Sayın Hidayet Eriş beyle görüşme ve olursa Münih belediye başkanına kısa bir ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder