9 Temmuz 2011 Cumartesi

13. Gün: Salzburg - Linz

Salzburg’da herşey Mozart


Bugün yorucu Avusturya etabı başlıyor. Beni yer yer yüksek tepeler, inişler-çıkışlar bekliyor. Zaten bunun ilk işaretlerini Rosenheim’den sonra almıştım.
Şehir merkezine doğru gitmeye çalışırken İbrahim Çelik beyle karşılaştık. Kendisi İslam Kültür Merkezi Salzburg merkezinde gençlere yol gösteriyor onlara sahip çıkıyor. Ulm’de doğmuş büyümüş. Gençler beni görünce:
„Gruss Gott“ (Bu arada Bavyera’ya girdikten itibaren bütün köy ve şehirlerin giriş tabelalarında bu yazıya rastlıyorsunuz. İnsanlarda birbirlerine Gruß Gott diye hitap ediyor. Onların deyimiyle Tanrı’nın selami üzerine olsun manasında)
„ne Gruß Gott’u. Türküm“
„Abi seni Alman sanmıştık“


Haklı çocuklar bu zamana kadar kaç bisikletli Türkü böyle gezerken gördüler. İbrahim bey, çayımızı iç öyle devam et deyince kıramadım.
Gençlerin çok hoşuna gitti benim tur. Bol bol soru sordular.  Abi günde kaç km gidiyorsun, nerede kalıyorsun, kaç günde Türkiye’ye varacaksın, yağmurda ne yapıyorsun, vs.?
Çayımızı içtikten sonra İbrahim beyle ve gençlerle vadaşlaştık. Avrupa’da Türk gençlerinin kendi kimlik, inac ve kültürlerini yaşatmaları açısından böyle cemiyetler, camiler ve dernekler hayati önem arz ediyor.


Bildiniz gibi Mozart Salzburg’da doğmuş. Buraya kadar gelmişken ziyaret etmeden olmaz.  Her yerde Mozart çıkılotaları, t-shirtleri, lokumları (☺), anahtarlıkları, tabakları, çömlekleri, anlaşılan Mozart sadece besteleri ile değil değişik yan ürünleriylede avusturyalılara ticaret kapısı olmuş. Şehri nehir ikiye ayrıyor. Mozart’ın doğduğu bölgeye eski şehir adını vermişler. Sarı bir bina üzerinde „Mozart’ın doğum evi“ yazıyor.
Doğduğu odayı görmek için 8 euro giriş ücreti talep ediliyor. Bütün binayı müze haline getirmişler. Turistlerin yoğun akın ettiği bir yer haline gelmiş.
Bizde buraya kadar gelmişken bir mozart çıkılotası almadan olmaz. Zaten Avusturya dağlarını aşarken enerjiye ihtiyacım olacak. 5,90 euro verip içinde 18 adet çıkılota olan bir kutu satın alıyorum. Dükkan sahibindende alamadığım çıkılotalar arasında bir resim çekmesini rica ediyorum.


Şimdi Linz’e doğru yola çıkma zamanı. İki yol var ya Talgau yada Herndorf üzerinden. Talgau daha tepelik ve yaklaşık 10 km uzun.
Tercihi Herndorf’dan yana kullanıyorum. Eugendorf’u geçince buradada tepeler ve yağmur başlıyor. Zaten havanın yağacağı sabahtan belliydi.
Bisiklet yolunada “Mozartweg/Mozartyolu” ismini vermişler.  Yağmur altında ilerlerken Herndorf çıkışında araç yolundan gitmeye karar verdim. Otoban olmadığı için en sağdan yola giriş yaptım.
Yaklaşık 10 km gittikten sonra ne göreyim. Yanlış yola girmişim gele gele Eugendorf’a hoş geldiniz yazısının önüne geldim. Yani arkadaşlar tepeler köy yollarından, tepelerden aşarak geçtiğim yere araç yolundan geri dönmüşüm, yağmurda bir taraftan. İnat ya geri aynı yoldan devam ettim.


Araç yolundan devam ederken bir ara 3 km’lik bir tünele girdik. Bisiklete izin varmıydı bilmyorum ama Allah'tan çok trafik ve en önemlisi tır yoktu. Tünel olduğunu bilseydim sanırım dağdan aşmayı tercih ederim. Tünelde araç sesleri insanın kulağını rahatsız ediyor.
Yağmur neredeyse hiç durmadı. Satraswacheln’de benzin istasyonunda biraz dinlendim.  Volkerburch, Wels üzerinden akşam saat 22:00 gibi Linz’e giriş yaptım.
Bugün zorlu bir yolculuk oldu. Avusturya beni gözü yaşlı karşıladı. Birazda üşüdüm. İnşallah grip olmam.
Hava şartları geceleride ağır geçtiği için çadırda kalmak çok uygun olmuyor. 29 euro’ya YouHotel’e bir odaya yerleştim.
Yarın Tuna Nehri‚ ve paralel Melk veya St. Polten’e ulaşmaya çalışacağım.


Yapılan km: 166 (20 km’si yanlış istikamet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder