14 Temmuz 2011 Perşembe

18. Gün: Budapeşte

Otel Budin’de dinlenmiş şekilde güne başladık. Önce Büyükelçiliği ziyaret edeceğiz. Büyükelçimiz Hasan Kemal Gür maalesef elçilikte olmadığı için vekaleten birinci Katip Anıl Kayalar bizi misafir ediyor. Büyükelçimiz „Benim odamda oturabilirsiniz“ mesajını göndererek bizleri onure ediyorlar.
Anıl beyle bisiklet turu, Türkler ve Budapeşte hakkında muhabbet ediyoruz, çaylarımızı içiyoruz. Sonra hatıra resimleri çekerek müsaade istiyoruz.

Önce Cuma namazı için küçük bir mescide sonrasında Gül Baba Hazretlerinin manevi huzuruna çıkıyoruz. Dua edip himmetine başvuruyoruz.

„Gül Baba Hazretleri“ aslen Ispartalı olup Budapeşte’nin fethinden önce buralara gelmiş bir manevi önder.

Yanında hep gül taşıyıp, insanlara gül hediye ettiği için Gül Baba derlermiş.

Fetihten önce insanların gönlünü fethetmiş.

Kanuni Budapeşte’yi kuşattığında elinde tahta kılıçla fethe katılmış ve şehit düşmüş.
Cenaze namazına Kanuni’nin bizzat katıldığı ve tabutu taşıdığı söyleniyor. Türbesi yapıldıktan sonra ise Kanuni korunması için ferman eylemiş.
Budapeşte elden çıktıktan sonra bakımsız bırakılsa da Ak Parti hükümeti yakından ilgilenmiş, restore ettirmiş. Budapeşte aslında Buda ile Peşte şehirlerinin birleşiminden oluşan bir şehir. Tuna nehri ikiye ayırıyor. Toplam yedi köprü var. En eskisi 150 yıllık zincirli köprü. Kahramanlar Meydanı’nda Macaristan’ın kurucuları ve kendileri için kutsal olan 14 kralın heykelleri var. Son üç kral ise Osmanlı hayranlıklarından dolayı mezarlar Türkiye’deymiş.

Dünyada tek terör müzesi Budapeşte’de. Sovyet işgalinin trajedilerinin sergilendiği bir müze.

Budapeşte öyle bir iki günde gezip görecek bir yer değil. En az 3-4 gün ayırmak gerekiyor.

Haytur’a ve Hakkı beye özel gezi programına katılma temennisiyle Budapeşte’de bir gün geçiriyoruz.

Budapeşte’yi gezmek ve görmek isteyenler muhakkak www.haytur.com internet adresine ve Hakkı beye ulaşmayı ihmal etmesinler.
Yarın Zagreb’e veya Belgrad’a doğru yolculuk olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder